Ülkemizde Enerji Tasarruf Potansiyeli

Binalarda %30, Sanayide %20, Ulaşımda ise %15 dir. Görüldüğü gibi, en çok tasarruf oranı binalardadır. Bu tasarrufun da ortalama olarak %60‘ı bina yalıtımındadır. Sanayide ve ulaşımda yetkin personelin konu üzerindeki AR-GE çalışmaları dünya ile paralel devam etmektedir.

Binalarda ise, geçmişten gelen klasik yöntemlerin radikal değişime uğramadan devam etmesi, eski binaların kullanımda olması ve bina yalıtımında yasal zorunlulukların yeni yürürlüğe girmesinin daha henüz etkisinin görülmemesi beklentinin isabetli olduğunu göstermektedir.


En ucuz enerji kaynağının tasarruf edilen enerji olduğu ve özellikle AB müktesebatı gereği, idarenin konu ile ilgili çalışmaları sonucunda 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Yasası ve ilgili Yönetmelikleri yürürlüğe girmiştir. Özellikle Binalarda “Enerji Performansı Yönetmeliği” sayesinde artık binalar, ölçülebilir ve izlenebilir bir özellik kazanacaklardır.

Konfordan taviz vermeden en az enerji tüketen veya ihtiyacı olan enerjiyi kendisi üreten binalar değerli olacak, sahiplerine veya sakinlerine rahat ekonomik yaşam sunacaklardır. Yönetmelikte bahsedilen, Enerji Kimlik Belgesi (EKB) sayesinde binaların enerji tüketim seviyelerinin yetkili kurumlar tarafından tescil olmaları bir takım avantajlar getirecektir. Üst sınıf bir seviyede olan bina, başta enerji tasarrufu ile kullanıcılara ekonomik olacaktır. Diğer taraftan idarenin, çevreye ve ekonomiye en az zarar veren bina ile normal zarar veren bina arasındaki farkı görmesi ve bir takım desteklerle bunu teşvik etmesi, uygulamanın ivmelenmesi ve hakkaniyetin sağlanması da haklı olarak beklenmektedir. Bu teşvikler nelerdir; enerji tasarruf kabiliyeti yüksek binalarda; emlak vergisinde indirim, doğalgaz ve elektrik gibi temel enerji fiyatlarında indirim, enerji tasarruf kabiliyeti düşük binalarda ise bu açığı kapatacak oranda vergi ve enerji fiyatlarında yüksek fiyat v.s. şeklinde dile getirilmektedir.